Gençlik Meclisi olarak toplasak adam akıllı koşturan 5 kişi ya vardık ya yoktuk. Kent Konseyi Genel Sekreteri Erdoğan BAŞER ile fikir birliğine varamadığımızda hep eski gençlik meclisi başkanını ve yönetimini suçlayıp kötülüyordu. Her defasında geçmişte yaşadığınız bizi ilgilendirmiyor. Her iki tarafı da dinlemek gerekir diyordum. Erdoğan abi ile yine fikir ayrılığına düştük ve giderek gerginliğimiz artıyordu. Bu sefer 1 Aralık 2013 tarihinde Dünya Aids Günü kapsamında farkındalık etkinliği yapmak istediğimi anlattım. Arkadaşlar destek verdim ama kendisi karşı çıktı. Yok olmaz etmez bizi vurular bilmem ne filan derken bende karşı geldim. Tam da bu ön yargıları yıkmak adına yapacağız dedim.
Etkinlik için Habitat Kalkınma ve Yönetişim Derneğinden Ayşe Bahar GÜVEN irtibata geçti. Yerellerde tanıtım masası kurulabileceğini, seminerler veya farklı etkinlikler yapabilirsiniz dedi. Bende tanıtım masası kurarak destek olabileceğimizi aktardım. Malzemeleri kargo ile gönderecekti. Biga Pakt Plus AVM Yöneticileri ile görüşüp bir günlüğüne balkonlardan birini talep ettim. İki masalık alanda etkinliğimizi yapacaktık. Kabul ettiler. Afişleri asmadan önce görmek istediklerini dile getirdiler kabul ettim. Kargo bir türlü gelmemişti. Yoğunluktan aksaklıklar olmuştu. Sırf gelmesi için ve etkinliğin olup ön yargıları yıkmak adına çok istiyordum. Geçte olsa kargo gelmişti.
1 Aralık Dünya Aids Gününde AVM’ye gittim ve afişleri yöneticilere gösterdim. Giriş Panosuna ve masa etrafına asılacaklar belirlendi. Kondom kelimesi geçiyor diye panoya koymak istemediler. Saygı duydum. Bende masaya asarım dedim. Kabul ettiler. Balkona geçtik ve standımızı kurduk. Çok renkli olmuştu. Göze tam anlamıyla hitap ediyordu. Logomuzda renkli olduğundan gelen görsellerle tam uyum içerisinde oldu.
AIDS ve HIV hakkında broşürler, rozetler ve çıkartmalar dağıtıyorduk. Aids olduğunu gören broşür almaktan kaçınıyordu. Tatlı dille ikna etmeye çalışıyorduk. Kimseyi zorlamıyorduk. Bazıları gelip bizleri test ediyordu. Abi bugün kondom veya prezervatif dağıtmıyor musunuz diye normalde kimi kurumlar dağıtıyor fakat biz dağıtmıyoruz diye cevap veriyorduk.
AVM giriş katında Bulgaristan’dan gelen bir heyet vardı. Yöresel oyunlarını oynuyorlardı. Baktım Biga Belediye Başkanı Mehmet ÖZKAN ve Kent Konseyi Başkanımız Metin TATLI orada. Gittim yanlarına selam verdim. Belediye Başkanına dönüp başkanım bizim de etkinliğimiz var. Çıkmadan rica etsem standımıza uğrar mısınız dedim. Haberi olmadığını dile getirdi. Neyle ilgili dedi. 1 aralıkla ilgili dedim. Yanımıza daha sonra ekibiyle geldi. Masayı incelemeye başladı. Tek tek afişleri sesli okuyup bunların anlamı nedir diye sormuştu. Bende afişler üzerine hiç çalışmamıştım. Doğaçlama cevap vermeye başlıyordum. Tam da geldi kondom yazan kelimeyi sesli söyledi. Utandı ve biraz kızarır gibi oldu. Kunter bu bildiğimiz şey mi dedi evet başkanım bildiğimiz şey dedim. Metin abi de samimiyetten yine yaptı yapacağını. Başkanım gençler artık bilinçli bildiğimiz şeylerden yapıyor diyerek güldü ama Mehmet Başkan istemeyerek sıkılmaya başlamıştı. Ben bilmem karışmam dedi. Yavaştan müsaade istiyoruz çocuklar size kolay gelsin emeğinize sağlık diyerek ayrıldı.
İnsanlar konu cinsellik olunca konuşmaya çekiniyordu. Hepimiz biliyorduk ama duyguları içimize atıp baskı yapıyorduk. Oysaki konuşulsa ve bilinçlense istenmeyen olaylar belki de azalacaktı. Cinselliği yaşarsan ve yaşamazsın o kişinin kendi düşüncesiyle alakalı bir durum. Saygı göstermek zorundayız ama bilinçlenme konusunda ayıp bu bakma inceleme demek doğru değil.
Buna benzer başıma şöyle bir olay geldi. Kaymakamlıkta çalışan bir hanımefendi geçiyordu. Broşür uzattım. Nedir bu dedi. 1 Aralık Dünya Aids Gününüe özel içinde bilgiler, hastalıkla ilgili yanlış bilinenler ve tedavilerle ilgili bilgiler mevcut dedim. Döndü bana Kunter Bey ben Aids bulaşacak yollar yapmıyorum ki bana neden veriyorsunuz diye gülmeye başladı. Kafa direk cinselliğe gidiyor. Bende o an boşluğuma geldi kızmıştım. İmalı bir şekilde inanır mısınız bende Aids bulaşsın diye her akşam uğraşıyorum ama bulaşmıyor dedim. Şaştı kaldı. Nasıl ya her akşam mı dedi evet dedim. Oysaki sallamıştım. Sonra dedim ki neden hemen cinsellik algısına kapıldınız. Siz okumuş etmiş ve makam sahibi bir insansınız. Lütfen ön yargılarınızı yıkın ve broşürü alarak diğer insanlardan bir farkınız olsun deyince almıştı.
Edindiğimiz bilgileri sizlerde paylaşmak isterim.
Etkinliğimizi Pozitif Yaşam Derneği, Ulusal Gençlik Parlamentosu, Toplum Gönüllüleri Vakfı, Türk Tıp Öğrencileri Birliği, Habitat Kalkınma ve Yönetişim Derneği ve Biga Kent Konseyi Gençlik Meclisi olarak gerçekleştirdik.
- Dünyada HIV tanısı konulan her 10 kişiden 4’ü 20 ila 30 yaş arasında,
- Türkiye’deki 10 gençten 9’u HIV’in ne demek olduğunu bilmiyor,
- Her 3 gençten 2’si HIV ile yaşayan kişilerle aynı ortamda bulunmaktan çekiniyor.
- HIV ile yaşayanlar düzenli tedavi ile hayatlarına devam edebilir, çalışabilir, evlenebilir, basit önlemlerle sağlıklı çocuklar dünyaya getirebilirler.
Unutmayınız ki: Önyargıları ancak doğru bilgi yıkabilir.
İnsanlar genelde HIV ve AİDS’in aynı şeyler olduğunu düşünür fakat ikisi birbirinden farklıdır.
HIV= Human Immunodeficiency Virus (İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü),
AİDS= Acquired Immunodeficiency Syndrome (Edinilmiş Bağışıklık Yetersizliği Sendromu).
HIV, insan bağışıklığını etkileyen bir virüstür. AIDS ise tedavi alınmadığında HIV’in neden olduğu hastalıklar bütünüdür.
Dünya Sağlık Örgütü’nün kronik hastalıklar listesinde olan HIV, 1996 yılından beri geliştirilmiş ilaç seçenekleri ile kontrol altında tutulabilmektedir. Doğru zamanda ilaç tedavisine başlayan HIV ile yaşayanlar, düzenli ilaç kullanarak AIDS evresine gelmeden sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmektedir. Geç HIV tanısı alan ve AIDS evresinde olan kişiler dahi ilaç tedavisiyle sağlıklarına geri kavuşabilmektedir.
HIV tanımlanalı 32 yıldır dünyaya yayılım gösteren ve 34 milyon kişinin HIV ile yaşamasına neden olmuştur. Dünyadaki tahmini 34 milyon HIV ile enfekte kişinin %48’ini kadarını kadınlar, %7,5’ini çocuklar oluşturmaktadır.
2011 yılı itibariyle tüm dünyada toplam 4 milyon 800 bin gencin (15-24 yaş grubundaki kişinin) HIV ile yaşadığı tahmin ediliyor. Bunların 3 milyonunu genç kadınlar, 1 milyon 800 binini genç erkekler oluşturuyor.
Dünya çapında, 15 – 24 yaş grubundaki genç kadınlarda HIV enfeksiyonu oranları genç erkeklerin 2 katı yükseklikte. 2000’lerin ortalarından beri HIV/AIDS kaynaklı ölüm oranlarında bir azalma olduğu tespit edilmişti. Bu azalma hem etkili tedavi yöntemlerinin yaygınlaştırılmasına hem de HIV yayılım hızının, en yüksek seviyeye çıktığı 1997 yılından beri düşüşte olmasıyla açıklanıyordu. Son UNAIDS(Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı) raporu da AIDS’e bağlı ölümlerde azalmanın devam ettiğini ortaya koyuyor.
Türkiye 2013 yılı itibariyle HIV/AIDS artışı inanılmaz bir hıza ulaştı. Sağlık Bakanlığı’nın Haziran 2013 tarihindeki verilerine göre Türkiye’de kayıtlı HIV/AIDS vakası 6 bin 802 kişi bulunmakta.
2010 yılında Türkiye’de yeni vaka sayısı 589 iken, bu sayı 2012’de 1068’e erişti!
Türkiye’de 1985’ten bu güne dek, HIV ile enfekte olan bireylerin %26’sı 15-29 yaş aralığında. Bu yaş aralığı için son 5 yılı değerlendirdiğimizde ise, bu oran 2007’den 2012’ye kadar %86 oranında arttı.
Dünya geneline baktığımızda bu sayıların buzdağının sadece görünen kısmı olduğu düşünülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü 10 ülkeden topladığı verilere göre HIV pozitif kişilerin % 60’dan fazlasının HIV statülerini bilmediğini ön görüyor.
HIV ile enfekte kişiler arasında toplumun sosyal, kültürel ve ekonomik her kesiminden insanlar vardır.
Artışın sebepleri olarak Ülkemizde bu artışın temel nedenleri halen ülkemizde HIV’in bir sağlık sorunu olarak kabul edilmemesi ve HIV/AIDS’in öncelik olmamasıdır.
Türkiye’de hala istenilen düzeyde bir kayıt ve izleme sisteminin olmaması en önde gelen eksiklerimizdendir. Özellikle okul programlarında HIV/AIDS konusunda doğru bilgilere yer verilmemesi, korunma yöntemlerinin ve güvenli davranışların yer almamasıdır. Tüm bu konuları kapsayıcı bir HIV/AIDS ulusal eylem planına ivedilikle ihtiyaç duyulmaktadır.
Türkiye’de yayılımı engellemek için ülkemizde Gönüllü Test ve Danışmanlık Merkezleri’nin varlığına büyük ihtiyaç duyulmaktadır. Bu yıl ilk defa Avrupa çapında bir HIV Testi Haftası (22-29 Kasım 2013) düzenlenmiş, içinde Pozitif Yaşam Derneği’nin de bulunduğu 56 ülkeden 100’ü aşkın kuruluş, bu kapsamda herkesin ücretsiz, güvenilir ve gönüllü HIV testine erişimini savunmak üzere bir araya gelmiştir.
Son olarakta Gençlerin bilinçlendiği, korunmasız cinsel ilişkiyi hayatlarından çıkardığı ülkelerde HIV yayılması geriliyor. Cinsel sağlık konusunda bilgilenmeye baksınlar ve her durumda, her seferinde mutlaka korunsunlar. Test yaptırmaktan çekinmesinler. HIV günümüzde gelişmiş ilaç seçenekleri sayesinde baskılanabilir ve kontrol altında tutulabilir ve böylelikle AIDS önlenebilir. Tedaviye erişim arttıkça HIV’in yayılmasının ciddi oranda azaldığını görüyoruz. Doğum sırasında ve sonrasında alınan etkili önlemler ile HIV’in bebeğe geçiş riski % 0,5’in altına kadar düşürülebilmektedir.
HIV ile yaşayan kişilere yönelik ayrımcılığı ortadan kaldırmak ve toplumun bir parçası olduklarını göstermek, gençlerin cesareti ve iradesiyle mümkündür.
